20 Ekim 2011 Perşembe

there is a light that never goes out

her zaman söylerim arabesk denilen şeyin dili, milliyeti olmaz diye. the smiths'in bu şarkısı da arabeskin her dilde aynı olduğuna dair çok güzel bir örnek bence. tabii smiths sağolsun, bütün şarkılarını neşeliymiş gibi yaptıkları için (en azından melodik olarak diyelim), gerçekten şarkının sözlerine dikkatinizi vermediğiniz sürece aslında altında nasıl da "damardan" verilen bir mesajın olduğunu anlamayabiliyorsunuz.

bugün tesadüfen karşıma çıktığında da düşündüm neden bu şarkıyı sevdiğimi. kazadan beri araba yolculukları beni huzursuz etse de, aslında ne çok severdim arabayla yapılan gece gezmelerini. hele şehirler arası yolsa. karanlık sakin yollar önünüzde uzanıp gidiyorsa. arabanın içinde tatlı bir serinlik varsa. bir de fonda güzel bir müzik. böyle gezilerde arabada duyulan o gece serinliğinin kokusu var bu şarkıda. işte bu yüzden çok seviyorum. çocukluğumun bütün renk ve kokularını sevdiğim gibi.

eh, o zaman dinleyelim bakalım:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder