gündelik konuşmalarımda kullandığım ve her seferinde kendi kendime kıkır kıkır güldüğüm bazı kelimeler ve kalıplar var (favorim: "hakketten"). bunların nereden çıktığını düşününce fark ettim ki hepsi bana sıdıka'dan miras kalmış. 15 sene olmuş neredeyse dizisi yapılalı, ben yazıları okumaya başlayalı ise çok daha fazla. dilime yapışıp kalması normal tabii.
yarım akıllı post modern ev kızı sıdıka saka'nın maceralarının elimin altında olmadığına çok yandım. o nedenle aradım taradım dizi fragmanını buldum. pek hoş. gerçi kabul etmem lazım ki diziyi izlerken hiçbir zaman yerlerde yuvarlanarak gülmedim, yazılarda olduğunun aksine. bu arada latif demirci'nin sıdıka saka tiplemesi de kendi başına bir klasiktir, belirtmeden geçmiim.
Hakketten =)
YanıtlaSil